Ocak ayı içerisinde genel merkezimizde değerli bir misafiri ağırladık. Türkiye Orman Ürünleri Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TORİD) Başkanı Göksel KORKMAZ Dergimizi ziyaret etti. Bayrağı devraldığı günden bugüne TORİD ve sektör için önemli bir vizyon ortaya koyan ve bu vizyon doğrultusunda önemli adımlar atmaya başlayan Korkmaz ile merak edilenleri ve gündeme ilişkin konuları konuştuk.Öncelikle Torid Başkanı'nı, Göksel Korkmaz'ı tanımak isteriz.?Yaklaşık 30 yıldır sektör üyesiyim. Yurtdışından tomruk ve kereste ithalatı ile giriş yaptığım sektörümüzde ithalat,üretim ve ihracat yapmaya devam ediyorum. 6 yıldır TORİD Yönetim Kurulu Üyesiyim.Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesini bitirdim. Marmara Üniversitesinde İşletme Yüksek Lisansı yaptım.2017 yılında göreve gelmeniz ile birlikte TORİD'in ekseninde büyük bir dönüşüme şahit olmaya başladık. Profil tamamıyla ahşabın Türkiye'de geliştirilmesi ve stratejik sektör olabilmesi noktasına yöneldi. Bu değişimi sizden dinlemek isteriz?TORİD 1993 yılında tomruk ithalatçıları tarafından kurulmuş bir dernek. Bakanlar Kurulu kararı ile isminin önüne Türkiye kelimesi eklendi. Bir süre Türkiye Orman Ürünleri İthalatçıları Derneği olarak faaliyet gösteren derneğin devam eden süreçte sektörü daha kapsayıcı olması düşünülerek Türkiye Orman Ürünleri Sanayici ve İşadamları Derneği olarak ismi değiştirildi.TORİD, Kuruluşundan bu yana sektörümüz ile kamu kurumları arasında iletişimi sağlamak, mevzuat, yönetmelik , ithalat ve ihracatta yaşanan problemleri gidermek konusunda aktif rol aldı. Yurtdışı gezileri ile üyelerimize sektörümüzle ilgili dünyadaki gelişmeleri takip etme, yeni iş birlikleri sağlama imkanı sundu.Geçmişten bu güne emeği geçen tüm başkan ve yönetim kurulu üyelerine şükranlarımızı sunuyorum. Vefat etmiş olanlara Allah’tan rahmet diliyorum.Ülkemizde inşaat sektörü hızla büyürken yenilenebilir ve doğal bir yapı malzemesi olan masif ahşap kullanımı giderek azaldı ve sesi kısıldı. Kullanım sadece dekor amaçlı kullanım seviyesine indi.Yapısal olarak ahşap kullanımı neredeyse yok denecek kadar az. Yıllık iğne yapraklı kereste tüketimi ülkemizde kişi başına yıllık 0.070m3.Diğer bir deyişle kişi başına tüketimimiz yıllık 70 desimetreküp."Gelişmiş ülkelerde ahşap kullanımı hükümetlerce teşvik ediliyor."Batı ülkelerinde bu rakamlar 15-20 kat daha fazla ve her geçen yıl artıyor. Gelişmiş ülkelerde ahşap kullanımı hükümetlerce de teşvik ediliyor.Yer altı kaynakları sınırlı olan ülkemizde yerüstü kaynağı olarak yenilenebilir ve doğal ürün olan orman ürünü ahşabın kullanımının artırılmasının ülkemizin sürdürülebilir ekonomik kalkınmasında stratejik rol oynayacağına inanıyoruz ve bu istikamette çalışmalar yapmaya başladık." Stratejik Yol Haritası hazırlanıyor."Bu yeni yol haritasında amaç, hedef ve nasıl ulaşılacağı konusunda çalışma yapısı nasıl gerçekleşiyor ? Mesela Kurumsal oluşumu sağlayabildiniz mi?2016 yılı aralık ayında arama konferansı , 2017 nisan ayında Eylem Planı Çalıştay'ı yaptık. Ciddi anlamda fikir havuzu oluştu.Bu günlerde Stratejik Yol Haritası hazırlanıyor.Çalışmalarımızı sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve kamu kurumları işbirliği formatında başlattık ve yoğun şekilde sürdürüyoruz.Hedefleriniz arasında orman ürünlerinin stratejik sektör olabilmesi var. Bu başarılabilirse çok önemli yol alınabileceği görülüyor. Bu konuda çalışmalarınız hangi noktada?2017 Aralık ve 2018 Ocak aylarında Kalkınma Bakanlığının 11. Beş Yıllık Kalkınma Planı Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Gurubu Toplantılarına katıldık. Kalkınma Bakanlığı yetkililerine bu imkanı verdikleri için şükranlarımızı sunuyoruz.Mevcut durumda orman ürünleri sektörünün milli gelirdeki payının maalesef %0.5 olduğunu, stratejik sektör olarak ele alınırsa ve hükümet politikası olarak kalkınma planında yer alırsa , istihdam katsayısı yüksek olan sektörümüzün katma değer yaratma özelliği ile birlikte ülkemizin kalkınmasında ciddi rol oynayacağını ifade ettik.Bu konuda detaylı bir rapor hazırlayıp önümüzdeki aylarda ilgili kamu kurumlarına ve yöneticilere sunacağız."Maalesef fakültelerde ahşap dersi yok denecek kadar az"Bu çalışma alanına ve oluşan yapıya Üniversitelerin ve değerli bilim insanlarının dahil olmaya başladığını görüyoruz. Bu kurum ve isimlerin katılımındaki yaklaşımlarını ve amaçlarını hangi sebepler olarak görüyorsunuz? Ve ne yönde katkılar bekliyorsunuz?Üniversitelerin İnşaat Mühendislikleri ve Mimarlık Fakülteleri öğrencilerine genel anlamda ahşabı ve yapısal ahşap kullanımını, dünyadaki modern ahşap yapı teknolojilerini tanıtarak geleceğin mühendis ve mimarlarının ahşaptan haberdar olmalarını sağlamak istiyoruz.Maalesef bu fakültelerde ahşap dersi yok denecek kadar az .Seçmeli bir iki ders dışında ahşabın adı yok.Bu öğrenciler diplomalarını alıp iş hayatına başladıklarında projeler çizmeye başladıklarında ya ahşabı hiç kullanmıyor veya yanlış ahşap türü kullanarak fahiş hatalar yapabiliyor.Neticede fatura yine ahşaba çıkartılıyor.Doğru tür ahşabın doğru şekilde terbiye edilerek (kurutma,emprenye ,ısıl işlem ,ahşap yüzey koruyucu vb) doğru yerde kullanılması hayati derecede önemlidir.Bunun için 3 disiplinin bir arada işbirliği yapması gerekiyor: Orman Endüstri Mühendisliği,İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık. Üniversiteler ayağında bunu başarmaya çalışıyoruz."İğneyi kendimize batırmamız gerekiyor."Masif Ahşabın olması gereken seviyede kullanılmamasını, ön plana çıkmamasını hangi sebeplere bağlıyorsunuz?Burada biraz iğneyi kendimize batırmamız gerekiyor; sektörümüzün üretimle ilgili yaptığı hatalar da maalesef ahşap kullanımını azaltıp vatandaşın ahşaptan uzaklaşmasına neden oldu. Örneğin; aynı kaynaktan beslenen MDF ,Sunta ,OSB,Kontrplak sektörü ciddi atılım yaparak kayda değer büyüme sağladı. Standart üretim ve uygun fiyat sağlanabildiği zaman masif ahşap sektörünün de rağbet görmesi ve başarı kazanması zor olmayacaktır diye düşünüyorum."Kaybettiğimiz kaleyi yeniden kazanacağız."Bunun için TORİD olarak somut adımlar atmaya başladınız mı?Kaybettiğimiz kaleyi yeniden kazanıp kaleyi elimizde tutabilmemiz için uluslar arası geçerliliği olan ahşap standartlarını gözden geçirip ülkemiz mimarisiyle harmanlayarak kendi standartlarımızı ortaya koyma çalışmaları yapıyoruz. Yapısal ahşap,doğrama,iç cephe, dış cephe vb ahşap kullanılan her alanda kaliteli ve standartlara uygun üretim yapılması mutlaka şarttır."İSO Ahşap standartları komitesi toplantısı 2018 yılında Türkiye’de yapılacak."Her yıl değişik bir ülkede yapılan İSO Ahşap standartları komitesi toplantısının 2018 yılında Türkiye’de yapılması için TORİD,ULUSAL AHŞAP BİRLİĞİ VE BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ olarak davet yaptık ve davetimiz kabul edildi. Eylül ayında 40 değişik ülkeden uzmanın katılacağı bu toplantı İstanbul’da yapılacak.TÜRK STANDARTLARI ENSTİTÜSÜ (TSE) de bu toplantıya destek veriyor.Bu toplantının hemen ertesinde Boğaziçi Üniversitesinde bir günlük sempozyum yapmayı planlıyoruz .Bu etkinliklerle ilgili detaylı ve geniş duyuru yapacağız.Kaybettiğimiz kaleyi yeniden kazanacağız dediniz. Bunu gerçekleştirebilme adına şans oranınızı nasıl görüyorsunuz? Sektör olarak ciddi avantajlara sahibiz:Deprem kuşağındaki ülkemizde depreme dayanıklı yapı malzemesi olarak ahşap,Kültür ve Medeniyetimizde geniş yer tutmuş olan ve yüzyıllardır ayakta durmakta olan ahşap yapılar,Sağlıklı ve nefes alan yapılar yapma imkanı olan ahşap,Karbon tutucu özelliği ile iklim değişikliğine olumlu katkı veren ahşap,Hem üretimi hem yapı olarak kullanımı esnasında enerji verimliliği sağlayan ahşap,Yerli ve milli ,yenilenebilir doğal yapı malzemesi olarak istihdam katsayısı yüksek ahşap sektörü"Ağaçlar kesiliyor, ormanlarımız yok oluyor deniyor, Kesinlikli asılsız ve doğru değil."Halkımızın algısında bir şekilde oluşmuş veya oluşturulmuş ahşap ile ilgili bazı olumsuz yaklaşımlar var. Ağaçlar kesilmesin, ahşap yanar vb. Bu algılara nasıl bakıyorsunuz?Tabi ki karşı argümanlar var:Ağaçlar kesiliyor ,ormanlarımız yok oluyor,Ahşap yanar,Ahşap bakımı zor ,Ahşap pahalı bir ürün,Ancak bu argümanları çürütecek, insanımızın da bilmesi gereken çok güçlü ve somut veriler ve gerçeklikler var. Müsaadenizle değineyim;Sırayla gidelim.Ağaçlar kesiliyor, ormanlarımız yok oluyor deniyor ;Kesinlikli asılsız ve doğru değil. Ormanlarımızın yönetiminde söz sahibi olan Orman Genel Müdürlüğü(OGM)'nün resmi rakamları gösteriyor ki , orman varlığımız artmaktadır. Artış miktarı yıllık 41milyon m3 civarında. Kesilebilen miktar azami 20-22 milyon m3."Ahşabın yanma hızı diğer yapı malzemelerine kıyasla düşüktür."Ahşap yanar deniyor;Değil. Ahşap dış yüzeyinde karbon tabakası oluşturduğundan yanma hızı diğer yapı malzemelerine kıyasla düşük hızdadır ve yangın esnasında yaşam alanı ve süresi sağlamaktadır.Bunların test ve deney sonuçlarını bilim adamlarımızdan ve konunun uzmanlarından sizin derginizin ileri sayılarında eğer yer verirseniz vatandaşlarımıza aktarabiliriz.Ahşap bakımı zor deniyor ;Ahşap modern bakım ürünleri ile bakımı çok kolay hale gelmiştir, sanıldığı gibi her yıl boya, cila vb. bakım yapmayı gerektirmez .Ahşap pahalı bir ürün deniyor;Bu konu bugün için haklılık ve doğruluk payı olan ancak ne verdim ne aldım noktasında değerlendirildiğinde doğru cevabı tek olmayan bir konu karşımıza çıkar. Pahalı diyen mantık tarafından yaklaştığımızda yani fiyatların aşağı çekilebilme açısından değerlendirdiğimizde çözülemeyecek bir mesele de değildir diye düşünüyoruz."Fiyatların yüksek oluşunu tek bir sebebe bağlamak mümkün değil."Fiyatların yüksek oluşunu hangi sebebe veya sebeplere bağlıyorsunuz? Bunu tek bir sebebe bağlamak mümkün değil. Benim tespitlerim şu şekilde;1.Yerli veya ithal Tomruk hammaddesi yeterli miktarda piyasaya sunulamıyor.Yani hammadde arzı tarafında yeterli miktarda arz yok.2.Açık artırma usulü ihale ile yapılan satış şeklinden dolayı fiyatlar muammen bedelin çok üstüne çıkıyor.Yılda bir veya birkaç sefer az miktarda tomruğa ihtiyacı olan küçük alıcı ile düzenli hammaddeye ihtiyacı olan büyük sanayici aynı ihaleden mal almak zorunda kalınca iki gurubun fiyatları artırma hassasiyeti olmuyor ve neticede muammen bedelin iki katına çıkabilen fiyatlardan mal almak zorunda kalıyor herkes.3.Yetişmiş usta ,uygulamacı çok azaldığından dolayı ahşap işçiliği çok pahalı hale geliyor.4.Standart,seri ve fabrikasyon imalat olmadığından butik tarzda yapılan imalatlar pahalı oluyor."Orman Genel Müdürlüğü'nün gösterdiği büyük gayret takdire şayandır."Bunların hepsi hacmi büyük sorunlar değil mi? Çözüm önerileriniz var mı?Dediğiniz gibi çok geniş konular. En önemlisi olarak gördüğüm hammadde konusunda görüşümü sunayım.Orman Genel Müdürlüğü'nün (OGM) verilerini göz önüne alarak mevcut orman varlığımızın ve yıllık artışının, sanayinin ihtiyacı olan hammaddeyi tedarik etme yönünde gösterdiği büyük gayret takdire şayandır.Kapasite belgesine bağlı olarak sanayiciye verilen tahsisler buna örnektir.Ancak hedeflenen ve olması gereken üretim rakamlarının gerisinde kalınıyor maalesef ve yeterli arz olmayınca fazla talepten dolayı fahiş fiyat artışları yaşanıyor.Ukrayna’nın tomruk ihracatını yasaklaması,Rusya’nın tomruk ihracatına vergi koyması ithal tomruk girişini durdurduğundan fiyatlar ciddi anlamda arttı."Sizce bunda bir anormallik yok mu?"Ormanlarımızda verimli tomruk üretimi yapılamadığından m3 başına düşen üretim maliyetleri dünya ortalamasının çok üstündedir.Düşünebiliyor musunuz ki 6-7,000 km uzaktan ithalat yapılarak getirilen tomruk fiyatı 200km uzaktaki ormanımızdan getirilen tomruktan daha ucuza geliyor.Sizce bunda bir anormallik yok mu?Yüksek üretim maliyetlerinin nedenlerin masaya yatırılıp tahlil edilmesi temel gerekliliklerden biridir.Biraz önce bahsettiğim verimli ve rasyonel üretim yapılmasının önünde mevzuat engelleri var. Aciliyetle bu hususun çözülmesi gerekiyor. OGM hedeflediği tomruk ve odun emvalinin üretimini yaptıramıyor. Dikili satış veya dikili tahsisli satış yoluna gidiyor.Onu da yapamıyor. Orkoop 1950'li yıllardan, o günün koşullarına göre belirlenmiş yasalara dayanarak Danıştay'a dava açıp yürütmenin durdurulmasına yol açıyor.Aynen öyle. Peki netice? Arz daha da azalıyor, bu da zaten zayıf durumda olan sektörü daha da derinden yaralıyor."Bu konuya neden el atılmıyor diye sormak gerekmez mi?"Dikili tahsisin yürütmesinin durdurulması ve genel çerçevede orman köylüsü konusuna TORİD'in bakış açısı nedir?Mevcut uygulamada orman köylüsünün yeterli geliri sağlayamadığı ve kalkındırılamadığı belirtiliyor.O zaman şöyle bir tablo çıkıyor karşımıza;-OGM hedeflediği üretimi mevcut mevzuata göre yaptırmakta zorlanıyor ve eleştirilere maruz kalıyor,-Orman köylüsü kalkındırılamamış ve göç vermeye devam ediyor,-Sanayici hammadde tedarikinde sıkıntı çekiyor ,arz talep dengesizliğinden sürekli fiyat artışlarına maruz kalıyor.Yukarda belirttiğim konunun 3 ana muhatabı da mutsuz ve problem yaşıyorsa mevcut durumun kime faydası var ve bu konuya neden el atılmıyor diye sormak gerekmez mi?"Siyasi İradenin El Atması ve Çözüm Üretmesi Gerekiyor."Orman köylüsünü koruma ve kalkındırma amaçlı anayasadaki maddenin yeniden gözden geçirilip rasyonel bir sisteme geçilmesi hayati önem taşıyor.Bu konuya siyasi iradenin el atması ve çözüm üretmesi gerekir diye düşünüyoruz."Rasyonal bir sistem" adına somut önerileriniz neler?Bizim önerilerimizi dört maddede toplayabiliriz;1.Öncelikle mevcut orman köylüsü nüfusunun ne olduğu ve hangi yaş gurubunda olduğunun yeniden tespiti gerekir.Köyden kente göç ve yaşlanan nüfus göz önüne alınmalı ve gerçek anlamda tomruk ve odun üretimi yapabilecek olan orman köylüsü nüfusu tespit edilmeli. Eğer mevcut orman köylü nüfusu hedeflenen üretimi yapmaya yetmiyorsa makinalaşma veya profesyonelleşme yoluyla verimli üretim yaptırılıp buradan da orman köylüsüne gelir aktarılabilir.2.Orman köylüsünün orman ürünlerinden gelir kaynağı olarak sadece odun ürün gurubu değil, odun dışı orman ürünlerinden de gelir elde etmesi sağlanmalıdır. (arıcılık,kozmetikte kullanılabilecek orman ürünleri,reçine,sığla yağı vb)3. Orman ürünleri sanayisi ile ilgili üretim yapacak olan sanayi tesislerinin orman bölgelerinde kurulması teşvik edilip bu fabrikalarda orman köylüsüne istihdam sağlanabilir.4.Ekonomiye daha hızlı dönüş sağlayacak hızlı yetişen ağaç türlerinden oluşan endüstriyel ormancılığın uygulamaya geçirilmesi yoluyla sanayinin ihtiyacı olan hammaddenin süratle tedarik edilebilir ve ayrıca bu yolla orman köylüsüne yeni gelir imkanı sağlanabilir"Destek veren tüm kişi ve kurumlara şükranlarımızı sunuyoruz."Gördüğünüz gibi çok cepheli mücadele vermemiz gerekiyor.Ülkemizin orman ürünlerine ve Orman Ürünleri sanayisine dayalı kalkınma hamlesi yapabileceğine gönülden inanıyoruz . Çalışmalarımızı Orman Genel Müdürlüğü, Kalkınma Bakanlığı,UNDP (Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı),Üniversiteler ,Türk Standartları Enstitüsü ,İlgili Sivil Toplum Kuruluşları,Belediyeler ile irtibatlı olarak yürütmeye çalışıyoruz. Destek veren tüm kişi ve kurumlara şükranlarımızı sunuyoruz. Bu imkanı verdiğiniz için derneğim ve yönetim kurulum adına teşekkür ederim.Biz teşekkür ederiz Sayın Başkan.
DÜNYA
15 Mart 2018 - 16:46
TORİD Başkanı Göksel Korkmaz Röportajı
TORİD Başkanı Göksel Korkmaz ; "Siyasi İradenin El Atması ve Çözüm Üretmesi Gerekiyor."
DÜNYA
15 Mart 2018 - 16:46