Türkiye Orman Ürünleri Sanayici ve İşadamları Derneği (TORİD) 1993 yılında tomruk ithalatçıları tarafından kuruldu. Bakanlar Kurulu kararı ile isminin önüne Türkiye kelimesi eklenen dernek, bir süre Türkiye Orman Ürünleri İthalatçıları Derneği olarak faaliyeti sürdürse de devam eden süreçte sektörü daha kapsayıcı olması düşünülerek Türkiye Orman Ürünleri Sanayici ve İşadamları Derneği olarak ismi değiştirildi. TORİD Yönetim Kurulu Başkanı Göksel Korkmaz yaptığı açıklamada, derneklerinin, kuruluşundan bu yana sektörleri ile amu kurumları arasında iletişimi sağlamak, mevzuat, yönetmelik, ithalat ve ihracatta yaşanan problemleri gidermek konusunda aktif rol aldığını belirterek, “Yurtdışı gezileri ile üyelerimize sektörümüzle ilgili dünyadaki gelişmeleri takip etme, yeni iş birlikleri sağlama imkanı sunduk” dedi."Ahşap kullanımı iklim değişikliği için çözüm olabilir"2016 yılı Aralık ayında Arama Konferansı, 2017 yılında Eylem Planı Çalıştayı yaptıklarını belirten Korkmaz, “Ciddi anlamda fikir havuzu oluştu. Bugünlerde stratejik yol haritası hazırlanıyor. 2018 yılında Kalkınma Bakanlığı'nın 11. Beş Yıllık Kalkınma Planı Ormancılık ve Orman Ürünleri Çalışma Gurubu toplantılarına katıldık. Ülke kalkınmasında ahşap sektörünün stratejik sektör olması hedefimizi vurguladık” diye konuştu.Yer altı kaynakları sınırlı olan Türkiye’de yer üstü kaynağı olarak yenilenebilir ve doğal ürün olan orman ürünü ahşabın kullanımının artırılmasının sürdürülebilir ekonomik kalkınmada stratejik rol oynayacağına inanıklarını belirten Korkmaz, bu istikamette çalışmalar yapmaya başladıklarını söyledi. Korkmaz, “Ahşap yenilenebilir, sürdürülebilir, karbon ayak izi olmayan, enerji verimliliği yüksek bir yapı malzemesi olarak yaygın şekilde kullanılırsa çevre ve iklim değişikliği sorunlarının çözümüne ciddi katkı sağlar” dedi. Korkmaz bu hedef doğrultusunda çalışmalarını sivil toplum örgütleri, üniversiteler ve kamu kurumlarıyla işbirliği formatında başlattıklarını ve yoğun şekilde sürdürdüklerini dile getirdi."Stratejik sektör olmalı"Bugün orman ürünleri sektörünün milli gelirdeki payının yüzde 1 civarında olduğuna dikkat çeken Korkmaz; “Orman ürünlerinin stratejik sektör olarak kabul edilmesi ve hükümet politikası olarak kalkınma planında yer alması durumunda, istihdam katsayısı yüksek olan sektörün katma değer yaratma özelliğiyle Türkiye’nin kalkınmasında çok önemli rol oynar” diye konuştu.Bu konuda detaylı bir rapor hazırlayıp önümüzdeki aylarda ilgili kamu kurumlarına ve yöneticilere sunacaklarını açıklayan Korkmaz, “Üniversitelerin inşaat mühendislikleri ve mimarlık fakülteleri öğrencilerine genel anlamda ahşabı ve yapısal ahşap kullanımını, dünyadaki modern ahşap yapı teknolojilerini tanıtarak geleceğin mühendis ve mimarlarının ahşaptan haberdar olmalarını sağlamak istiyoruz. Malesef bu fakültelerimizde ahşap dersi yok denecek kadar az. Seçmeli bir iki ders dışında ahşabın adı yok. Bu öğrenciler diplomalarını alıp iş hayatına başladıklarında projeler çizmeye başladıklarında ya ahşabı hiç kullanmıyor veya yanlış ahşap türü kullanarak fahiş hatalar yapabiliyor. Neticede fatura yine ahşaba çıkartılıyor” dedi."Yapısal ahşap kullanımı yaygınlık kazanmalı"Deprem bölgesinde olan Türkiye’de, okullarda yapı malzemesi olarak ahşabın, yapısal ahşap kullanımının ve tasarımının gerektiği şekilde yaygınlıkta öğretilmesi için gerektiğine dikkat çeken Korkmaz; “ABD ve Kanada’da konutların yüzde 90’ı, Avrupa’daysa yüzde 50’si ahşaptır. Ülkemizde ise bu oran yüzde 0.07. Doğru tür ahşabın doğru şekilde terbiye edilerek (kurutma, emprenye, ısıl işlem, ahşap yüzey koruyucu vb) doğru yerde kullanılması hayati derecede önemli” diye konuştu.Ahşabın doğru kullanımı için orman endüstri mühendisliği, inşaat mühendisliği ve mimarlık disiplinlerinin işbirliği yapması gerektiğinin altını çizen Korkmaz, üniversiteler ayağında bunu başarmaya çalıştıklarını belirterek, “Nisan ayında İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü seminer salonunda yaklaşık 250 öğrencinin katıldığı ‘Modern Ahşap Yapılar’ konulu seminerler dizisiyle verdik. İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Endüstri Mühendisliği, Boğaziçi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği, Şehir Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyeleri eğitim verdi” dedi.Üç disiplinin işbirliğinin okullarda ortak ders programı olarak uygulamaya devam etmesi için ilgili fakültelerin, üniversite yönetimlerinin ve YÖK’ün ivedilikle harekete geçmesinde büyük fayda gördüklerini söyleyen Korkmaz, bu konuyla ilgili olarak araştırma merkezleri ve enstitülerin kurulabileceğini dile getirdi."Kendi standartlarımızı oluşturmaya çalışıyoruz"Özeleştiri yapmaları gereken konular olduğunu da söyleyen Korkmaz, “Sektörümüzün üretimle ilgili yaptığı hatalar da maalesef ahşap kullanımını azaltıp vatandaşın ahşaptan uzaklaşmasına neden oldu. Örneğin; aynı kaynaktan beslenen MDF, sunta, OSB, kontrplak sektörü ciddi atılım yaparak kayda değer büyüme sağladı. Standart üretim ve uygun fiyat sağlanabildiği zaman masif ahşap sektörünün de rağbet görmesi ve başarı kazanması zor olmayacaktır diye düşünüyorum. Kaybettiğimiz kaleyi yeniden kazanıp, elimizde tutabilmemiz için uluslararası geçerliliği olan ahşap standartlarını gözden geçirip ülkemiz mimarisiyle harmanlayarak kendi standartlarımızı ortaya koyma çalışmaları yapıyoruz. Yapısal ahşap, doğrama, iç cephe, dış cephe vb ahşap kullanılan her alanda kaliteli ve standartlara uygun üretim yapılması mutlaka şarttır” diye konuştu.Bu konuda kendilerine de önemli sorumlulukların düştüğüne inandıklarını söyleyen Başkan Göksel Korkmaz, TORİD olarak yoğun çalışma içerisinde olduklarını, her yıl değişik bir ülkede yapılan İSO Ahşap Standartları Komitesi toplantısının geçtiğimiz yıl Türkiye’de yapılması için TORİD, Ulusal Ahşap Birliği ve Boğaziçi Üniversitesi olarak davet yaptıklarını ve davetlerinin kabul edildiğini kaydetti. Eylül ayında 40 ülkeden uzmanların katıldığı toplantının İstanbul’da yapıldığını dile getiren Korkmaz, toplantının ardından Boğaziçi Üniversitesi'nde bir günlük sempozyum yapıldığını belirtti."Ahşap yüzyıllardır yapılarda kullanılıyor"Sektör olarak ciddi avantajlara sahip olduklarına dikkat çeken Korkmaz, deprem kuşağı olan Türkiye’de depreme dayanıklı yapı malzemesi olarak ahşabın, kültür ve medeniyetimizde geniş yer tuttuğuna dikkat çekti. Sağlıklı ve nefes alan yapılar inşa etme imkanı olan ahşabın, karbon tutucu özelliği ile iklim değişikliğine olumlu katkı sunduğunu, hem üretimi hem yapı olarak kullanımı esnasında enerji verimliliği sağladığını, yerli ve milli, yenilenebilir doğal yapı malzemesi olarak istihdam katsayısının yüksek olduğunu söyledi.Korkmaz, “ABD ve Kanada’da konutların yüzde 90’ı, Avrupa’daysa yüzde
50’si ahşap. Türkiye'de ise bu oran yüzde 0.07 dolayında. Doğru tür ahşabın doğru
yerde kullanılması hayati derecede önemli” diye konuştu. Orman ürünleri sektörünün milli gelirdeki payının yüzde 1 olduğunu dile getiren Korkmaz, "Sektördeki sorunlar çözülürse Türkiye'nin dünya ahşap ürünleri ticaretindeki payı hızla yükselir" diyerek Türkiye'nin yüksek potansiyeline dikkat çekiyor."Sektörle ilgili önyargılar kırılmalı"Ahşaba karşı, önyargıların oluşturduğu argümanların, sektörlerini olumsuz etkilediğini kaydeden Korkmaz, “Ağaçlar kesiliyor, ormanlarımız yok oluyor, ahşap yanar, ahşap bakımı zor ve pahalı bir üründür gibi önyargılar var. Bunların düzeltilmesi gerek” diye konuştu.Korkmaz, ağaçların kesilmesiyle ormanların yok olduğu inancının kırılması gerektiğini belirterek, “Koruma kullanma dengesi gözetildiği sürece böyle bir şey söz konusu olamaz. Ormanlarımızın sahibi devletimizdir. Orman yönetimi, üretimi ve satışında tek söz sahibi olan kurum Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) resmi rakamları gösteriyor ki , orman varlığımız artıyor. Sürdürülebilir orman yönetimi belgesi olan FSC sertifikalı ormancılık yapılıyor” dedi. Türkiye’de endüstriyel odun ihtiyacının yüzde 93’ünün ve tüm odun ihtiyacınınsa yüzde 83’ünün yerli kaynaklardan karşılandığını söyleyen Korkmaz, Türkiye’de ormanlık alanın 23 milyon hektar civarında olduğu bilgisini verdi."Türkiye’nin yaklaşık üçte biri orman"Türkiye’de endüstriyel odun ihtiyacının yüzde 93’ü, tüm odun ihtiyacınınsa yüzde 83’ünün yerli kaynaklardan karşılandığını kaydeden Korkmaz, ormanların Türkiye yüzölçümünün yüzde 29’unu kapladığına dikkat çekti. TORİD Yönetim Kurulu Başkanı Göksel Korkmaz, “Dikili ağaç servetimiz 1.6 milyar metreküpe ulaşmış durumda. Verimli ormanlarımız son 18 yılda 8 milyon hektardan 12 milyon hektara ulaştı. Artış miktarı yıllık 40 milyon metreküp civarında. Sanayinin ihtiyacını karşılayabilmek için 2019 yılında OGM’nin hedefi bu rakamı 30 milyon metreküpe çıkarmak” diye konuştu."Sorunlar çözülürse dünya ticaretindeki payımız artar"Türkiye’nin ahşap ürünlerinin dünya ticaretindeki payının hak ettiği seviyenin çok gerisinde olduğuna dikkat çeken TORİD Yönetim Kurulu Başkanı Göksel Korkmaz, sektörün yaşadığı sorunlara ve çözüm önerilerine de değindi.Sektörlerinde hammadde arzı tarafında yeterli miktarda arzın artırılması gerektiğini belirten Korkmaz, OGM’nin bu konuda ciddi çalışmalar yaptığı bilgisini verdi.
50’si ahşap. Türkiye'de ise bu oran yüzde 0.07 dolayında. Doğru tür ahşabın doğru
yerde kullanılması hayati derecede önemli” diye konuştu. Orman ürünleri sektörünün milli gelirdeki payının yüzde 1 olduğunu dile getiren Korkmaz, "Sektördeki sorunlar çözülürse Türkiye'nin dünya ahşap ürünleri ticaretindeki payı hızla yükselir" diyerek Türkiye'nin yüksek potansiyeline dikkat çekiyor."Sektörle ilgili önyargılar kırılmalı"Ahşaba karşı, önyargıların oluşturduğu argümanların, sektörlerini olumsuz etkilediğini kaydeden Korkmaz, “Ağaçlar kesiliyor, ormanlarımız yok oluyor, ahşap yanar, ahşap bakımı zor ve pahalı bir üründür gibi önyargılar var. Bunların düzeltilmesi gerek” diye konuştu.Korkmaz, ağaçların kesilmesiyle ormanların yok olduğu inancının kırılması gerektiğini belirterek, “Koruma kullanma dengesi gözetildiği sürece böyle bir şey söz konusu olamaz. Ormanlarımızın sahibi devletimizdir. Orman yönetimi, üretimi ve satışında tek söz sahibi olan kurum Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) resmi rakamları gösteriyor ki , orman varlığımız artıyor. Sürdürülebilir orman yönetimi belgesi olan FSC sertifikalı ormancılık yapılıyor” dedi. Türkiye’de endüstriyel odun ihtiyacının yüzde 93’ünün ve tüm odun ihtiyacınınsa yüzde 83’ünün yerli kaynaklardan karşılandığını söyleyen Korkmaz, Türkiye’de ormanlık alanın 23 milyon hektar civarında olduğu bilgisini verdi."Türkiye’nin yaklaşık üçte biri orman"Türkiye’de endüstriyel odun ihtiyacının yüzde 93’ü, tüm odun ihtiyacınınsa yüzde 83’ünün yerli kaynaklardan karşılandığını kaydeden Korkmaz, ormanların Türkiye yüzölçümünün yüzde 29’unu kapladığına dikkat çekti. TORİD Yönetim Kurulu Başkanı Göksel Korkmaz, “Dikili ağaç servetimiz 1.6 milyar metreküpe ulaşmış durumda. Verimli ormanlarımız son 18 yılda 8 milyon hektardan 12 milyon hektara ulaştı. Artış miktarı yıllık 40 milyon metreküp civarında. Sanayinin ihtiyacını karşılayabilmek için 2019 yılında OGM’nin hedefi bu rakamı 30 milyon metreküpe çıkarmak” diye konuştu."Sorunlar çözülürse dünya ticaretindeki payımız artar"Türkiye’nin ahşap ürünlerinin dünya ticaretindeki payının hak ettiği seviyenin çok gerisinde olduğuna dikkat çeken TORİD Yönetim Kurulu Başkanı Göksel Korkmaz, sektörün yaşadığı sorunlara ve çözüm önerilerine de değindi.Sektörlerinde hammadde arzı tarafında yeterli miktarda arzın artırılması gerektiğini belirten Korkmaz, OGM’nin bu konuda ciddi çalışmalar yaptığı bilgisini verdi.