4 Bin Yıllık Ahşap Tekne Bulundu

Uruk, güneydoğu Irak’ta Ur’un (Tall Al-Muqayyar) kuzeybatısında bulunan antik Mezopotamya şehriydi. Sümerlerin en büyük şehirlerinden biriydi ve efsaneye göre kahraman Gılgamış tarafından inşa edilen, çevresi yaklaşık 10 km olan tuğla duvarlarla çevriliydi. Yapılan kazılarda, duvarların, tarih öncesi Ubaid döneminden, belki de MÖ 5000’den önce, Part zamanlarına (MÖ 126 – MS 224) kadar uzanan ardışık izler taşıdığını gösterdi. Jamdat Nasr dönemi (MÖ 3500 – 2900) olarak bilinen şehir hayatı, Uruk’ta diğer Mezopotamya şehirlerinden daha eksiksiz bir şekilde belgelendi.

Uruk yakınlarında, arkeolojik olarak önemli bölgede eski kanallar, tarlalar ve küçük yerleşimlerin yanı sıra antik yerleşimin zengin yaşamını gösteren üretim alanları yer alıyor. Tekne, 2018 yılında Uruk-Warka çevresinin sistematik olarak belgelenmesi sırasında bulundu ve fotogrametrik olarak belgelendi.

Hassas yapı, son yıllarda zaten kısmen açığa çıkmış ve erozyon tarafından tahrip olmuştu. Bu nedenle, tekne en son yer üstünde görüldü. Siteye yakın trafik, teknenin korunmasını ciddi şekilde tehdit etti. Kazı bölgesine yakın trafik de teknenin korunmasını ciddi şekilde tehdit ediyordu.

Irak-Alman araştırma ekibi başarılı bir şekilde çok hassas tekneyi ortaya çıkardı ve böylece benzersiz bulguyu belgeledi. Bu, tamamen katranla kaplı organik malzemeden (kamış, palmiye yaprakları veya ahşap) yapılmış neredeyse tamamen korunmuş bir tekneydi. 7 metre uzunluğunda ve 1,4 metre genişliğinde olan tekne, birçok noktasında 1 cm’den kalın değildi. Organik kalıntılar günümüze kadar ulaşamamıştı ve sadece kaplı olduğu katranda, organik malzemelerin izleri görünüyordu.

Kazılar sırasında tekne fotogrametri ile üç boyutlu olarak belgelendi. Arkeolojik bağlam, muhtemelen yaklaşık 4.000 yıl önce bir nehir kıyısında battığını ve tortullarla kaplandığını gösteriyor.

Tekne, kazılar sırasında doğrudan stabilizasyon için kil ve alçı bir kabukla kaplandı ve bu nedenle büyük ölçüde bütün olarak kurtarılabildi.

Irak eski eserler yasasına uygun olarak, daha fazla bilimsel çalışma ve koruma için Bağdat’taki Irak Müzesi’ne götürüldü. Teknenin sergilenmesi ve yapımı ve içeriği ile ilgili bilgilerin halka açık hale getirilmesi planlanıyor.